Web Sayfanız
top of page
hattapsikoloji.com (3).png

Merhaba

İnsanlık olarak maruz kaldığımız salgınlar, afetler ve yıkımlar, krizler, savaşlar vb tüm talihsizlikler beden sağlığı kadar ruh sağlığımızı da etkilemeye devam ediyor. Bu sebeplerden ötürü psikolojik bağışıklığımız enkaza dönüşebiliyor. Her geçen gün psikolojik sağlamlık, psikolojik esneklik ve psikolojik iyi oluş kavramları daha da önem kazanıyor.

  • Facebook
  • Twitter
  • LinkedIn
  • Instagram

Hikayemiz

Çağımızın en büyük yanılsamalarından birisi olan değer açlığına tahammülsüzlük ile mutluluk arzusunun çarpışmasından ortaya çıkan fırtınanın girdabında ruhumuz kayboluyor. Mutluluk ve değerlilik peşinde koşan insan mutsuzluk içinde oluyor ve ölüyor. Konformizm ve rahat bizi zehirlemeye devam ediyor. Talihsizliklerimiz karşısında tahammül ahlakını maalesef kuşanamıyoruz.

 

Hiçbirimiz herhangi bir talihsizlikten maalesef muaf değiliz. Her an, her birimiz, her hangi bir talihsizliğe maruz kalmaya adayız. Peki talihsizlikler hayatımızın bir parçası ise, ve bu musibetlerin bize isabet etmesine tamamen engel olamayacaksak da, bunlarla başaçıkabilir miyiz? Yani en talihsiz şartlar altında bile bir anlam yaratılabiliriz. Hayatın zorlukları duygusal ve ruhsal gelişimimiz için bir sıçrama tahtasıdır. Acı da, talihsizlikler de hayatın kaçınılmaz parçalarından biridir. Acılardan kaçmak imkansızdır. Kaçınılmaz olandan kaçmaya çalışmak ya da reddetmek veya savaşmak yerine, acıyı fark edip, kabul edip acının içinde bir anlam bulabiliriz.


Hayatımız talihsiz kısıtlamalarla doludur. Kısıtlamalar bizim özgürlüğümüzü gölgeler. Özgürlük kısıtlamalardan uzak olmak anlamına gelmez. Herkes bu ya da şu şekilde bir kısıtlama altındadır. Hepimiz sınırlıyız. Hayatın koşullarından hiçbirimiz ‘kurtulmuş‘ değiliz, ancak bu koşullara rağmen ne yapacağımıza ‘karar vermek‘ ve olanları “anlamlandırmak” bakımından hala özgürüz. Elimiz kolumuz bağlı bile olsa, olup bitene karşı tavrımızı seçme konusunda hep özgürüz. İç özgürlük dediğimiz bu oluş; ne istersek onu yapma özgürlüğünden ziyade, hayata karşı mesuliyet duygusuyla yaklaşma, sorumlu hissetme, kendi hayat mücadelemizin bizi davet ettiği 'olmak üzere varolduğumuz şey'e karşılık verme özgürlüğüdür. Acaba yaşanan tarifi mümkünü olmayan bu olaylardan sonra kendi merkezli endişelerimizin ötesine geçtiğimizde, kendimizden daha yüce bir şeyin parçası haline gelebilir miyiz? “Davet edildiğimiz şeyin ne olduğuna emin miyiz?” diye sorulabilir miyiz? Acaba bu davet, hayatın olaylar diliyle bizimle bir konuşması olabilir mi?


Tüm talihsizlikler bir tabela gibidir. Bir tabela düşünün, tonlarca som altından yapılmış ve dünyanın en kıymetli mücevherleri ile süslenmiş. Göz alıcı ışıltısından etkilenmemek mümkün değil. Parıltısına aldanıp o tabelanın gösterdiği yönü görmez ve “bundan daha iyi varacak bir menzil bulamam” diye onun dibine çökersek, o tabelayı mezar taşımız yaparız. Halbuki o tabelanın cazibesine kapılmayıp onun varoluş amacı olan gösterdiği yöne hareket etsek tabelası bu kadar kıymetli olan davete icabet ettiğimizde bizi nelerin karşılayacağını hayal bile edemeyiz. İşte acılar ve talihsizliklerde bu tabela gibidir. O acıların içine çöker o onun içine hapsolursak, tabelanın gösterdiği yönü ıskalamış oluruz, yani acının mesajını ve o mesajı gönderenin davetini.


Bizler de geleneğimizdeki başa çıkma mekanizmalarından olan hat yazılarımızı tekrar hatırlamak ve hatırlatmak, geçmişte psikolojik iyi oluşumuzu güçlü kılan geleneklerimizden beslenerek şifayı aramak adına, 10 Ekim Dünya Ruh Sağlığı Günü’nde ilk kez görücüye çıkan “Ruha Şifa Hüsn-ü Hat Sergisi”nin daha sonra farklı iller ve ülkelerde bu belleğimizi diri tutmaya devam etmesini arzuluyoruz. Bize eşlik ettiğiniz için sizlere teşekkür etmek istiyoruz.

 

İlki Sağlık Bilimleri Üniversitesi Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane’de gerçekleşen bu sergimizin misyonu; yakalandığımız talihsizliklerle başa çıkma konusunda psikolojik bağışıklığımızı güçlendiren geleneksel sanat eserlerinden ilham alarak, geleceğimizi inşa ederken, “talihsizliklerin en büyük talihimiz” olduğunu kavramaya yönelik bu büyük anlamı idrak etmemizi kolaylaştıracağını düşünüyoruz. Gelecek yıllarda farklı kaligrafi sanatlarında ve kültürlerinde de küresel ölçüde bu arayışımıza devam edeceğiz.

 

Fikrimizin kendisinde değer bulduğu ve destek gördüğü Albayrak Holdingi temsilen Sayın Mesut Albayrak’a, Kurumsal İletişim Direktörü Sayın Esad Sivri’ye, sergi organizasyonu için Tekin Kavcak’a, metin yazarımız Dr. Senai Demirci’ye, metinleri İngilizce ve Arapça tercüme eden Psk. Elif Betül Gülyeşil ve Psk. Meryem Şehirli’ye, gönüllerindeki heycanı nakış gibi meşkeden tüm hattatlarımıza, ve videolarıyla hatların anlamını birlere psikolojik olarak yorumlayan ruh sağlığı duayenlerimize teşekkür ederiz.


Saygılarımızla…


Küratör 
Dr. Ömer Akgül
Ruh Sağlığı Derneği Başkanı
omer.akgul@kimpsikoloji.com
+90 533 557 47 33
hattapsikoloji.com

hattapsikoloji.com ruh şifa hüsnü hat sergisi davetiye.jpg

İletişim

Ruh Sağlığı Derneği
Kısıklı M. Alemdağ C. N.60 Üsküdar İstanbul

+90 533 246 61 34

bottom of page